Telegram artık bazı kullanıcı verilerini yetkililere sunacak.

Mesajlaşma uygulaması Telegram, kullanıcıların IP adreslerini ve telefon numaralarını arama emri veya diğer geçerli yasal talepleri olan yetkililere teslim edeceğini söyledi.

CEO Pavel Durov Pazartesi günü bir Telegram gönderisinde yaptığı açıklamada, hizmet şartlarında ve gizlilik politikasında yapılan değişikliğin “suçluları caydırması gerektiğini” söyledi.

“Telegram kullanıcılarının %99,999'unun suçla hiçbir ilgisi olmasa da, yasadışı faaliyetlere karışan %0,001'i tüm platform için kötü bir imaj yaratarak neredeyse milyar kullanıcımızın çıkarlarını riske atıyor” diye devam etti.
Duyuru, geçtiğimiz ay Paris'in hemen kuzeyindeki bir havaalanında Fransız yetkililer tarafından gözaltına alınan platformun Rusya doğumlu kurucu ortağı Durov için önemli bir geri dönüşe işaret ediyor.

Günler sonra, savcılar onu platformda suç faaliyetlerine olanak sağlamakla suçladı. Hakkındaki iddialar arasında çocuk istismarı görüntülerinin yayılmasında ve uyuşturucu kaçakçılığında suç ortaklığı da yer alıyor. Durov ayrıca kolluk kuvvetlerine itaat etmemekle de suçlanıyor.
Suçlamaları reddeden Durov, tutuklanmasından kısa bir süre sonra yetkililere tepki göstererek, platformda üçüncü şahıslar tarafından işlenen suçlardan kendisini sorumlu tutmanın hem “şaşırtıcı” hem de “yanlış yönlendirilmiş” olduğunu söyledi.
Eleştirmenler, Telegram'ın kısmen grupların 200.000'e kadar üyeye sahip olmasına izin veren bir özellik nedeniyle yanlış bilgi, çocuk pornografisi ve terörle ilgili içeriğin yuvası haline geldiğini söylüyor.
Meta sahibi olduğu WhatsApp ise grupların büyüklüğünü 1.000 ile sınırlıyor.
Telegram geçtiğimiz ay İngiliz şehirlerinde şiddete katkıda bulunan aşırı sağcı kanallara ev sahipliği yaptığı için mercek altına alınmıştı.

Bu hafta başında Ukrayna, Rusya'dan kaynaklanan tehditleri en aza indirmek amacıyla devlet tarafından verilen cihazlarda uygulamayı yasakladı.
39 yaşındaki CEO'nun tutuklanması, internette ifade özgürlüğü korumalarının geleceği hakkında tartışmalara yol açtı.
Toronto Üniversitesi Citizen Lab kıdemli araştırmacısı John Scott-Railton'a göre, Durov'un tutuklanmasının ardından pek çok kişi Telegram'ın siyasi muhalifler için gerçekten güvenli bir yer olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Bu son politika değişikliğinin şimdiden birçok toplulukta daha da fazla alarmla karşılandığını söylüyor.
Scott-Railton, “Telegram'ın hükümet taleplerine direnecek bir platform olarak pazarlanması, Rusya, Belarus ve Orta Doğu gibi yerlerde siyasi görüşlerini paylaşırken kendilerini güvende hissetmek isteyen insanları cezbetti” dedi.

“Birçok kişi şimdi Telegram'ın duyurusunu akıllarında temel bir soruyla inceliyor: Bu, platformun baskıcı rejimlerdeki yetkililerle işbirliği yapmaya başlayacağı anlamına mı geliyor?”
Telegram'ın, şirketin gelecekte bu tür rejimlerin liderlerinden gelen talepleri nasıl ele alacağı konusunda fazla netlik sağlamadığını da sözlerine ekledi.
Siber güvenlik uzmanları, Telegram'ın geçmişte bazı grupları kaldırmış olmasına rağmen, rakip sosyal medya şirketleri ve mesajlaşma uygulamalarına göre aşırılık yanlısı ve yasadışı içeriği denetleme konusunda çok daha zayıf bir sisteme sahip olduğunu söylüyor.
Son politika genişlemesinden önce, 404 Media'ya göre Telegram yalnızca terör şüphelileri hakkında bilgi sağlıyordu.
Pazartesi günü Durov, uygulamanın artık arama sonuçlarındaki sorunlu içeriği gizlemek için yapay zekadan yararlanan “özel bir moderatör ekibi” kullandığını söyledi.

Ancak Stanford Üniversitesi İnternet ve Toplum Merkezi'nden Daphne Keller'a göre, bu tür materyallerin bulunmasını zorlaştırmak, Fransız veya Avrupa yasaları kapsamındaki gereklilikleri yerine getirmek için yeterli olmayacaktır.
Bayan Keller, “Telegram çalışanlarının baktığı ve makul bir kesinlikle yasa dışı olduğunu fark edebilecekleri her şeyi tamamen kaldırmaları gerekir” dedi.
Bazı ülkelerde, çocukların cinsel istismarı gibi belirli türden ciddi yasadışı içerikler hakkında yetkilileri bilgilendirmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.
Keller, şirketin yaptığı değişikliklerin, kimlerle iletişim kurdukları ve bu mesajların içeriği de dahil olmak üzere soruşturmaların hedefleri hakkında bilgi isteyen yetkilileri tatmin etmek için yeterli olup olmayacağını sorguladı.
Bayan Keller, “Kolluk kuvvetlerinin istediğinden muhtemelen daha az bir taahhüt gibi görünüyor” dedi.