Bilim ve Dünya
Friday, February 28, 2025
MIT, Ay yüzeyinde kalıcı bir üs kurma yolunda önemli bir adım atarak, üç yükünü Ay’ın güney kutup bölgesine göndermeye hazırlanıyor. Hava koşulları elverdiği takdirde, önümüzdeki günlerde MIT mühendisleri ve bilim insanları, üç farklı yükü Ay’a taşıyacak bir görevi başlatacak. Bilim insanları, sürekli gölgede kalan bu bölgenin, gelecekteki Ay yerleşimlerini destekleyebilecek ve Ay ötesi görevler için yakıt olarak kullanılabilecek donmuş su rezervlerine ev sahipliği yapabileceğine inanıyor.
NASA, 2027 yılında Artemis III misyonuyla insanları Ay’ın güney kutbuna göndermeyi planlıyor. Apollo döneminden bu yana gerçekleşecek ilk insanlı Ay yolculuğu olmasının yanı sıra, bir astronotun ilk kez kutup bölgesine ayak basmasını da sağlayacak. MIT’nin geliştirdiği yükler, Artemis astronotlarının bu zorlu, buzlu arazide yol alabilmesi için gerekli verileri sağlamak üzere bölgeyi keşfe çıkacak.
Gönderilecek yükler arasında iki ileri teknoloji ürünü bulunuyor: küçük boyutlu bir derinlik haritalama kamerası ve başparmak büyüklüğünde, yüksek manevra kabiliyetine sahip mini bir keşif robotu. Ayrıca, dünya genelinden insanların kendi dillerinde kaydettiği mesajları içeren, nanometre ölçeğinde kazınmış özel bir kayıt diski de Ay’a gönderilecek. Tüm bu yükler, Lunar Outpost tarafından geliştirilen, bir valiz büyüklüğündeki gezginci robotla taşınacak.
Ana gezginci robot, Ay yüzeyinde ilerlerken, ön kısmına monte edilen MIT kamerası "uçuş süresi teknolojisi" ile Ay yüzeyinin ilk üç boyutlu görüntülerini yakalayacak. Elde edilen veriler Dünya’ya aktarılarak Artemis astronotları için görsel simülasyonlar oluşturulacak. Ayrıca, bu bilgiler, gelişmiş uzay giysilerine entegre edilecek yapay görme sistemlerine katkı sağlayabilir.
"AstroAnt" adı verilen mini keşif robotu, ana gezginci robotun tavanında hareket ederek sıcaklık ölçümleri yapacak. Eğer başarılı olursa, gelecekte Ay görevlerinde kritik operasyonları yerine getiren küçük robot sürülerinin temelini oluşturabilir. Bu minik makineler, güneş panellerini temizlemekten yapıların dayanıklılığını kontrol etmeye kadar çeşitli işlevler üstlenebilir.
MIT'nin yükleri, Lunar Outpost’un gezginci robotuyla birlikte SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılacak ve Intuitive Machines tarafından geliştirilen bir iniş aracıyla Ay’ın güney kutup bölgesine indirilecek. Bu misyon, MIT'nin Apollo döneminden bu yana Ay yüzeyine ilk kez aktif teknoloji göndermesi anlamına geliyor. 6 Mart’ta gerçekleştirilmesi planlanan iniş, MIT’nin uzay araştırmalarındaki köklü geçmişine yeni bir sayfa ekleyecek.
MIT mühendisleri, "To the Moon to Stay" adını verdikleri bu projeyi, Ay yüzeyinde kalıcı bir insan varlığı oluşturma yolunda atılmış önemli bir adım olarak görüyor. MIT Media Lab yöneticisi ve eski NASA yöneticisi Dava Newman, "Amacımız yalnızca Ay'a ulaşmak değil, insanlığın uzayda gelişimini destekleyen sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak." diyerek projenin uzun vadeli hedeflerini vurguluyor.
MIT’nin bu Ay misyonu, 2016 yılında Ariel Ekblaw tarafından kurulan ve uzay keşfinin "bilim kurgu geleceğini" mümkün kılmayı amaçlayan MIT Space Exploration Initiative (SEI) tarafından yürütülüyor. SEI, uzayda sürdürülebilir yaşam alanları kurmayı hedefleyen ileri düzey teknolojiler geliştiriyor ve test ediyor. 2021 baharında, SEI ve MIT Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü (AeroAstro), NASA’nın Artemis misyonlarına yönelik yükler tasarlamak amacıyla bir kurs düzenledi. Bu ders, öğrencileri yük tasarım sürecine dahil ederken, testler Norveç'in Ay yüzeyine benzeyen ıssız bölgelerinde ve düşük yerçekimini simüle eden parabolik uçuşlarda gerçekleştirildi.
Bu kurs kapsamında geliştirilen iki tasarım,lazer tabanlı 3D kamera sistemi ve AstroAnt mini robotu, daha sonra Ekblaw ve eski NASA astronotu, MIT profesörü Jeffrey Hoffman tarafından seçilerek geliştirilmeye başlandı. SEI ekibi, projeleri Ay’ın sert ortamında çalışacak şekilde uyarlamak için Lunar Outpost ile iş birliği yaptı.
SEI direktörü Cody Paige, "Bu, Ay yüzeyinde ilk kez bu tür bir görüntüleme teknolojisini kullanmamız olacak." diyerek, gönderilecek kamera sisteminin önemine dikkat çekiyor. Kamera, lazer ışınları yayarak yüzeyden yansıma süresini ölçüyor ve detaylı bir yüzey haritası oluşturuyor. Sürekli gölgede kalan bölgelerde, su-buz oluşumuna işaret edebilecek çukurların keşfi için kritik bir araç olacak.
Bunun yanı sıra, AstroAnt mini robotu, manyetik tekerlekleri sayesinde ana gezginci robotun yüzeyine yapışarak hareket edecek ve sıcaklık ölçümleri yaparak sistemin ısıl performansını analiz edecek. Ekblaw, "Eğer AstroAnt’ı Ay yüzeyinde başarılı şekilde test edebilirsek, gelecekte astronotlara bakım, onarım ve teşhis konularında yardımcı olacak küçük robot sürüleri geliştirebiliriz." diyor. Ayrıca, bu mini robotların güneş panellerini temizleme ve yapıların kusurlarını belirleme gibi işlevler üstlenebileceğini belirtiyor.
MIT’nin üçüncü yükü, "Humanity United with MIT Art and Nanotechnology in Space" (HUMANS) projesi kapsamında geliştirildi. MIT AeroAstro mezunu Maya Nasr liderliğinde yürütülen bu proje, silikon bir disk üzerine nanometre ölçeğinde kazınmış insan ses kayıtlarını içeriyor. NASA’nın 1977 yılında Voyager uzay aracına yerleştirdiği "Altın Plak"tan ilham alan bu disk, insanların kendi dillerinde uzay keşfi ve insanlık hakkında düşüncelerini içeriyor.
"Biz, tüm geçmişlerden gelen insanların umutlarını, hayallerini ve hikayelerini taşıyoruz." diyen Nasr, bu projenin uzayın yalnızca belirli bir kesime ait olmadığını, insanlığın ortak mirası olduğunu vurguladığını belirtiyor.
MIT Media Lab, 6 Mart’taki inişi halkın canlı izleyebilmesi için büyük bir ekran aracılığıyla yayınlayacak. Ayrıca, MIT’nin Mimarlık Bölümü’nden profesör Skylar Tibbits tarafından yönetilen bir ekip, mühendislerin yükleri takip edebileceği özel bir "lunar görev kontrol odası" tasarladı. Her şey yolunda giderse, MIT ekibi bu görevi, Ay yüzeyinde sürdürülebilir bir yerleşim oluşturmanın ilk aşaması olarak değerlendiriyor.
Ekblaw, "Ay'a dönüşümüz yalnızca teknolojiyi ilerletmekle ilgili değil, aynı zamanda günümüzün genç kaşiflerini ilhamlandırmakla da ilgili." diyerek, bu tarihi misyonun MIT topluluğunu bir araya getirdiğini ve gelecekte Ay’da sürdürülebilir bir yaşamın temelini atacağını ifade ediyor.
Kaynak: https://techxplore.com/news/2025-02-payloads-bound-moon-south-polar.html