Dünyanın biyometrik biniş gerektiren ilk havalimanı 2025 yılında hizmete girecek.

ABD'deki TSA havaalanı kontrol noktalarında yaz sonu seyahat kuyrukları artarken, denizaşırı bir havaalanı biyometrik yolcu deneyimi için her şeyi yapıyor. Abu Dabi'deki Zayed Uluslararası Havalimanı'ndaki Akıllı Seyahat Projesi, 2025 yılına kadar her havalimanı kimlik kontrol noktasında biyometrik sensörleri içerecek.

Havaalanı güvenliği ve seyahat uzmanları bu hamleyi genel olarak olumlu karşıladı.

Illinois Üniversitesi'nde mühendislik ve bilgisayar bilimleri profesörü olan Sheldon Jacobson, “Yolcuları sistemlerine kabul etme aracı olarak yüz tanımayı benimseme konusunda cesurca ilerliyorlar ve bunu yaptıkları için onları takdir ediyorum” dedi. Jacobson 1990'lardan bu yana havaalanı güvenliği üzerine çalışıyor ve TSA'nın ABD'de bazı yolcuların kontrol noktalarını atlamasına olanak tanıyan ön tarama programını geliştirmesine yardımcı oldu. “Yüz tanıma gelecek ve havaalanı güvenliğini akıllı hale getirmeye başlayacağız ve getirdikleri eşyalardan ziyade yolcuya odaklanacağız. Bunu yaptığınızda farklı bir paradigma yaratmış olursunuz,” diyor Jacobson. “Abu Dabi'de yapılanlar sadece bir başlangıç ama bir yerden başlaması gerekiyor.”

Otoparktan koltuk arkası tepsi masanıza kadar tamamen kağıtsız hale gelmek, Crowdstrike tipi bir kesintinin tamamen elektronik biniş sistemlerini çökertip seyahati durma noktasına getirip getiremeyeceğini merak eden bazıları için sinir bozucu. Ancak Jacobson, bunların çok nadir görülen olaylar olduğunu ve bir kesinti nedeniyle sistem tamamen kapansa bile, biyometrik bir seyahat deneyiminin zaman içinde sağlayacağı net faydaların maliyetlerden daha ağır basacağını söylüyor.

Zayed Uluslararası Havalimanı'nın programı hükümetle yapılan bir ortaklığa dayanıyor. BAE'nin Kimlik, Vatandaşlık, Gümrük ve Liman Güvenliği Federal Kurumu, BAE'ye ilk kez gelen tüm yolculardan biyometrik veriler toplamaktadır. Havalimanı daha sonra kontrol noktalarından geçen yolcuları doğrulamak için bu veri tabanını kullanıyor. Havalimanı, planlarına ilişkin yorum talebine yanıt vermedi. Birleşik Arap Emirlikleri Federal Kimlik, Vatandaşlık, Gümrük ve Liman Güvenliği Kurumu Genel Müdürü Saeed Saif Al Khaili, kısa bir süre önce yaptığı basın açıklamasında Biyometrik Akıllı Seyahat projesinin “Zayed Uluslararası Havalimanı'ndaki seyahat deneyimini kaldırımdan kapıya kadar geliştirmeyi ve yüksek düzeyde güvenlik ve emniyet sağlamayı amaçladığını” söyledi.

Jacobson, TSA'nın değişiklikler konusunda daha yavaş ve aşamalı hareket etme eğiliminde olduğunu ve BAE'nin siyasi sisteminin programların daha hızlı uygulanmasına izin verdiğini, bu nedenle bu her şeyi kapsayan biyometrik veri toplamanın muhtemelen ABD'de, en azından şimdi uçmayacağını söylüyor. Yeni biyometrik programlar ne zaman uygulamaya konsa, “muazzam bir geri tepme” olduğunu söyledi.

Yine de, ABD halkı havaalanlarında biyometri kullanımı konusunda daha rahat görünüyor.

Veri analiz firması J.D. Power and Associates'e göre, ABD'nin büyük havalimanlarında ankete katılanların çoğunluğu (%53) havalimanlarında biyometrinin iyi bir fikir olduğunu veya biyometrik güvenlik kontrolü kullanmaya istekli olduklarını söylüyor. 12'lik bir kesim ise iyi bir fikir olduğunu ancak gizlilikle ilgili endişeleri olduğunu belirtiyor.

Dile getirilen endişeler arasında, biyometrik kayıt işlemi sırasında ne tür verilerin verilmesi gerektiği ve biyometrik güvenlik süreçlerinin havalimanı boyunca hareketleri izlemek için kullanılıp kullanılmayacağı veya biyometrik verilerin havalimanı dışında kullanılıp kullanılmayacağı yer alıyor.

“Teknolojiyi daha yaygın hale getirmek ve havalimanları ile yolcuların bundan faydalanmasını sağlamak için havalimanları açık kurallar ve süreçler oluşturmalı ve yolcuları potansiyel kullanımlar konusunda bilinçlendirmelidir. Yolcuların katılımı çok önemlidir,” diyor J.D. Power'ın seyahat, konaklama ve perakende kıdemli genel müdürü Mike Taylor.

Fütürist ve “Digital Destiny: How the New Age of Data Will Transform the Way We Work, Live, and Communicate” kitabının yazarı Shawn DuBravac, biyometrinin seyahati dönüştüreceğine inandığını söyledi. “Seyahati kolaylaştırmak için biyometrik sensörlerin giderek daha fazla kullanıldığını görsek de, önümüzdeki yıl tamamen kağıtsız bir deneyim vizyonu inanılmaz derecede iddialı” dedi.

Seyahat uzmanları, biyometrinin bazı yönlerinin halihazırda olmasa da gelecekteki havaalanı ziyaretlerinde yer alacağı konusunda genel olarak hemfikir. DuBravac, ABD'deki havaalanlarında biyometrinin insan unsurunu daha duyarlı hale getirmek için bir araç olarak kullanıldığını düşünüyor.

“Personel, belge doğrulama gibi sıradan görevleri yönetmek yerine, daha yüksek düzeyde müşteri hizmeti sağlayabilir, özel ihtiyaçları olan yolculara yardımcı olabilir ve genel yolcu deneyiminin verimli ve misafirperver olmasını sağlayabilir. Rutin süreçlerin otomatikleştirilmesi daha insani bir deneyimi güçlendirecektir” dedi.

Milyarder Elon Musk, Abu Dabi havaalanında check-in işlemlerini hızla tamamlayan bir yolcuyu gösteren bir videoya yanıt olarak X'te ABD'nin “arayı kapatması” gerektiği yorumunu yaparak Zayed'in inovasyonunu övdü.

Arap Yarımadası Enstitüsü'nde ulusal güvenlik avukatı ve araştırmacı olan Irina Tsukerman, “Musk'ın yorumları hüsnükuruntuya yakın” dedi. Tsukerman, gizlilik kaygıları ve maliyetlerin ABD'de tam bir biyometrik havaalanı deneyiminin uygulanmasını muhtemelen engelleyeceğini belirtti.

Tsukerman, “Bu Abu Dabi'de işe yaradı çünkü BAE küçük, zengin bir monarşi, halkın hükümete olan güveni yüksek ve teknik yeniliklere ayıracak yeterli kaynağı var” dedi. Aynı bileşenler ABD'de mevcut değil. “Tüm uygun yolcular için tam otomasyona geçiş zaman alıcı, zahmetli, pahalı olacak ve havaalanı işçi sendikalarının direnişiyle karşılaşacaktır” dedi.

‍